Hatay'ın İskenderun ilçesinde yaşayan Kemal Uzgaş, 6 Şubat depremlerinde eşini ve 21 yaşındaki oğlunu Eren Uzgaş'ı kaybetti. Eren, Trabzon'da üniversite okuduktan sonra 5 ay önce İskenderun'a dönmüştü. Deprem gecesi annesinin evinde bulunan Kemal Uzgaş, yıkılan evlerinin enkazından eşinin ve oğlunun cenazelerini çıkardı. Bu büyük kayıp, babanın yüreğine derin bir acı kazırken, aynı zamanda oğlunun anısını yaşatma arzusunu da pekiştirdi. Eren, İskenderunspor'un büyük bir hayranıydı. Baba Uzgaş, yaşadığı tarifi imkansız acının yanında, oğlunun hayallerini gerçekleştirecekti.
İskenderunspor-Trabzonspor Maçında Duygusal Anlar
Eren'in anısını yaşatmak ve onun hayalini gerçekleştirmek için Kemal Uzgaş, İskenderunspor-Trabzonspor maçında duygusal bir pankart hazırladı. Pankartta, Eren'in fotoğrafı yer alıyordu. Maç, depremin yıl dönümüne yakın bir zamanda oynandığı için, anlamı daha da derinleşti. Maç, İskenderun için de büyük önem taşıyordu; çünkü stadın 3 yıldır kullanılamaması sebebiyle seyirciler stada özlem duyuyordu. Bu maçın büyük bir duygu yükü taşıması, Kemal Bey'in pankartı hazırlama kararını destekledi. Baba Uzgaş, bu pankart sayesinde oğluna yakın hissettiğini ve maçı sanki Eren ile birlikte izlediklerini belirtti. Stadda yaşanan duygusal atmosfer, birçok kişiyi derinden etkiledi.
"Oğlumla Beraber Yaşadım"
58 yaşındaki Kemal Uzgaş, deprem anını ve sonrasını duygularla anlattı: "Depremde sanki kıyamet kopuyordu. Annemin evindeydim ve 30 dakika sonra İskenderun'daki evimize ulaşabildim. Yıkılan evin enkazında büyük oğlum bağırıyordu, eşim ve Eren enkaz altındaydı. İki gün sonra kendimiz çıkardık cenazeleri. Oğlum Karadeniz Teknik Üniversitesinde okuyordu, 'baba ben Hatay'a gelmek istiyorum' dedi ve bir yıl sonra Hatay'a geldi. İskenderun'suz yapamazdı. Bu maç benim için çok önemliydi, çünkü stadımız yıkılmıştı ve 3 yıldır mahrumduk. 3-4 gün önceden pankartı hazırladım ve 3 gün boyunca oğlumla birlikte yaşıyor gibi hissettim. Cennetten bizi izlemiştir inşallah." Kemal Uzgaş'ın hikayesi, depremin yarattığı yıkımın ötesinde, kaybedilenlerin anısının yaşatılmasının önemini bir kez daha gösterdi.